Nedir?

Bitki koruma disiplininde bitkileri hastalıklara, zararlılara, abiyotik etkenlere ve yabancı otların yol açacağı zararlara karşı korumak için çeşitli yöntemler vardır. Bunlar şunlardır;

Fiziksel mücadele, Mekanik mücadele, Kültürel mücadele, Biyolojik mücadele, Biyoteknik mücadele ve kesinlikle en son ve dikkatli kullanılması gereken Kimyasal mücadeledir. Günümüzde “Entegre Mücadele (IPM) tabir edilen kombine bir yöntem benimsenmiştir. Bu yazımızda Kültürel mücadelenin ne olduğu, gerek amatör gerek profesyonel çiftçiler tarafından nasıl kullanılabileceği üzerinde duracağız.

Kültürel mücadele adeta bir koruyucu halk hekimliği gibi, zararlı-hastalık-yabancı ot ortaya çıkmadan önce alınan tedbirleri içeren; insana ve doğaya en az zarar veren yöntemlerden biridir. Peki bu yöntemler nelerdir? Tohum ve yer seçimi, ekim ve dikim zamanı ile şekli, bakım, besleme, hasat ve muhafaza koşullarının hastalık ve zararlı baskısını en aza indirecek şekilde ayarlanmasını sağlayan yöntemlerdir.

Neden Önemlidir?

Kültürel mücadele, çevre ve insan sağlığı üzerinde en az risk oluşturan zirai mücadele yöntemlerinden biridir. Sürdürülebilir tarım için bitkisel üretimde entegre mücadelenin yaygınlaştırılması ve hatalı kimyasal kullanımdan kaynaklanan kalıntı sorununun önlenmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca, bitki sağlığı çalışmalarının sürdürülebilirliğini sağlamak ve ülkemizin köklü tarım kültürünü canlı tutmak için gereklidir. Yeterli, sağlıklı ve sürdürülebilir bitkisel üretim gerçekleştirmek için hastalık, zararlı ve yabancı otlardan kaynaklanan risklerin başarılı bir şekilde yönetilmesi kültürel mücadele ile mümkün olmaktadır.

Genel öneriler

Tohum ve Yer Seçimi: İlk ve en önemli yöntemdir. Uygun iklimde, uygun toprağa, uygun zamanda, bölgede sık görülebilen hastalık, zararlı ve yabancı otlara dayanıklı çeşit yetiştirmekle başlanır. Ayrıca temiz tohumluk kullanmak, yabancı ot tohumlarının tarlaya bulaşmasını engeller.

Ekim ve Dikim Zamanı ve Şekli: Erken ekim yaparak zararlıların aktif dönemlerinden korunmak hedeflenir. Örneğin, mısır bitkisi (Zea mays) için konuşursak erken ekilen bitkiler, Mısır kurdu (Ostrinia nubilalis ), Mısır koçankurdu ( Sesamia nonagrioides ) gibi zararlılar yoğunlaşmadan önce daha dirençli bir büyüme aşamasına gelebilir.

Toprak Hazırlığı: İlkbaharda toprak hazırlığının geciktirilmesiyle, yabancı otlara yumurta bırakan zararlıların larva ve pupaları toprağa gömülerek kontrol altına alınabilir. Hasattan hemen sonra yapılacak derin sürme, diyapoza girmiş zararlı larvalarının ölümüne ve popülasyonun azalmasına yardımcı olur. Toprak solarizasyonu ile topraktaki zararlı yoğunluğu azaltılabilir ve yabancı ot çıkışı engellenebilir.

Bitki Bakımı ve Besleme: Fidanların gübre, su vb. bakım işlemlerinin tam ve zamanında yapılmasıyla güçlü olmaları sağlanır, bu da zararlılara karşı dirençlerini artırır.

Münavebe (Ekim Nöbeti): Zararlı ile bulaşık sahalara en az iki yıl aynı bitkinin ekilmemesi, yerine farklı bitkilerin ekilmesi zararlı popülasyonunu azaltır. Örneğin, Ekin güvesi ( Syringopais temperatella ) ile bulaşık alanlara susam, baklagil, pamuk, darı ve karpuz gibi çapa bitkileri ekilebilir. Bitki Koruma Merkezi ve Uluslararası Pirinç Araştırma Enstitüsü (IRRI) çiftçileri, tipik nadas uygulaması yerine farklı bitkiler ekerek doğal düşmanları cezbetmiş ve zararlıları kontrol etmiştir.

Yabancı Ot Yönetimi: Haziran ve temmuz aylarında ot temizliğine özen göstermek, zararlıların yumurtlamak için otlu yerleri tercih etmesini engeller. Biçerdöver artıklarının tarlada bırakılmaması, yabancı ot tohumlarının yayılmasını önler. Ayrıca yangınlara ve yangınların yayılmasına karşı da etkili bir önlemdir.

Fiziksel Engelleme ve Tuzak Bitkiler: Çin’de küçük pirinç tarlalarında gövde kurtlarını kontrol etmek için tuzak bitki tekniği kullanılmış, ardından zararlı yumurta kümeleri toplanıp imha edilmiştir.

Ambar Zararlıları ile Mücadele: Ambarların temizlenmesi, dezenfeksiyonu, ürünlerin uygun koşullarda depolanması ve bulaşık hayvan yemlerinin kullanılmaması ambar zararlılarına karşı kültürel mücadele yöntemlerindendir.

Bazı örnekler

Meyve Yetiştiriciliği

  • Elma İç Kurdu ile Mücadele: Elma iç kurdunun ( Cydia pomonella ) kışladığı ağaç kabukları altındaki oyukların ve çatlakların temizlenmesi; dökülen kurtlu elmaların toplanıp imha edilmesi (derine gömme, hayvan yemi yapma vb.) ve bulaşık ambalaj materyallerinin imhası. Özellikle hasattan sonra yere düşen meyvelerin toplanıp imha edilmesi, zararlının ertesi yılki popülasyonunu doğrudan etkileyen en önemli kültürel önlemlerden biridir.
  • Akdeniz Meyve Sineği ile Mücadele: Ceratitis capitata‘ nın görüldüğü bahçelerde özellikle hasat sonrasında yere dökülen tüm bulaşık ve sağlam meyvelerin derine gömülerek veya hayvanlara yedirilerek imha edilmesi çok etkilidir. Erkenci çeşitlerin hasadına hemen başlanması ve yere dökülen meyvelerin toplanması da önemlidir.
  • Şeftali Ağaçlarında Zamklanma ve Kök Kanseri ile Mücadele: Dayanıklı anaç kullanmak, iyi drenajlı toprak seçimi, uygun gübreleme ve dikim sonrası budama yaralarına uygun koruyucu macun kullanmak etkilidir.

Sebze Yetiştiriciliği

  • Beyaz Sinek ile Mücadele: Ekim nöbeti uygulamak, dayanıklı çeşitleri tercih etmek ve yabancı ot kontrolü yapmak etkilidir.
  • Hıyar Mozaik Virüsü (CMV) ile Mücadele: Virüsü taşıyan yabancı otların ve bulaşık bitki artıklarının tarladan uzaklaştırılması, münavebe ve sağlıklı tohumluk/fide kullanımı kritik öneme sahiptir.
  • Fide Kök Çürükleri ile Mücadele: İyi havalandırılmış ve drenajı iyi toprak kullanmak, aşırı sulamadan kaçınmak ve sağlıklı, temiz fide yatakları oluşturmak en etkili yöntemlerdir.
  • Nematodlarla Mücadele: Ekim nöbeti (nematodlara dayanıklı bitkilerle), dayanıklı çeşit kullanımı, toprağın solarizasyonu ve organik madde ilavesi etkilidir.

Bağ (Üzüm) Yetiştiriciliği

  • Mildiyö ve Külleme ile Mücadele: Hastalığa dayanıklı veya tolerant çeşitlerin seçilmesi, bağlarda iyi bir havalandırma sağlamak için uygun budama tekniklerinin uygulanması, toprak işleme ile kışlayan sporları toprağa gömmek ve yere düşen hastalıklı yaprakları temizlemek etkilidir.
  • Salkım Güvesi ( Lobesia botrana ) ile Mücadele: Kışlayan nesillerin popülasyonunu azaltmak için kabuklardaki kışlama yerlerinin temizlenmesi ve dökülen hastalıklı üzüm tanelerinin toplanıp imha edilmesi önemlidir.

Tarla Bitkileri

  • Süne ve Kımıl ile Mücadele: Hasattan hemen sonra anızların yakılması veya derin sürüm yapılması, zararlıların kışlaklarına gitmeden tarladaki popülasyonlarını azaltır.
  • Ekin Güvesi ile Mücadele: Hasattan sonra bulaşık sap ve samanları yakmak veya derin sürüm yapmak, zararlının popülasyonunu önemli ölçüde azaltır. Erken ekim ve uygun ekim nöbeti de etkilidir.
  • Yabancı Otlarla Mücadele: Münavebe, ekim zamanının ayarlanması, uygun toprak işleme (derin sürme, solarizasyon) ve temiz tohumluk kullanımı, yabancı ot popülasyonunu düşürmede en etkili kültürel yöntemlerdir.
https://www.bursadabugun.com/haber/bursa-da-kule-donen-ormanda-yanmayan-tek-yer-1830382.html

Son yangın felaketinde Bursa’da bir bahçenin yangından etkilenmediğine ilişkin haberler yapıldı. Her ne kadar ormanlık alan sınırına bahçe tesisi, zararlı ve hastalık yönetimi açısından tavsiye edilmese de burada çiftçimizin kültürel mücadeleyi ciddiye alıp bahçe sınır temizliğini ve ağaçların altındaki otların temizliğini doğru yapmış olması kendisini korumuş.

Kaynak: https://www.tarimorman.gov.tr/GKGM/Belgeler/Bitki%20Sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20Hizmetleri/bitki_sagligi/_Temp/bitki_sagliginde_egitim_yay%C4%B1n_calismalari/Kulturel_Mucadele-kitap.pdf